18 Şubat 2013 Pazartesi

Üniversite aşkları

Plastik su şişesine konmuş, kopuk bir kırmızı gül gibiydi onların aşkı. Bakınca yüz güldüren ama siktiri boktan... Memleketleri farklı çoğu üniversiteli aşık gibi yani. En toz pembe yılları aşk depremleriyle geçer de o son sene başlayınca her gün kavga edilir ya! 'zaten gitceksin sen büeeeeeeee', 'soğudun di mi, zor geldi di mi, beklemeyeceksin di mi büeeeeeeeeee' .

%70 i mozaik pasta gibidir üniversite aşklarının. Ne kadar mükemmel tat verirse versin misafire sunulmaz. Hem kolay, hem masrafsızdır ama yedikçe de yiyesin gelir. Bilmemkaç sene sürer, ayrılınır, barışılır, aileler ciddi alır, almaz, başkası denenir, onsuz yapamam denir falaaannnn filann.

Üniversite aşkı yaşanması gereken önemli şeylerden biridir. Ama bana göre aşktan çok yakın arkadaşlık gibidir. Arkanı döndüğünde aşkın a'sını hatırlamazsın. Arkadaşlık kalır aklında. Sadece biraz daha akılda kalıcı hepsi bu.

Üniversite  bitince öyle bir hal alır ki insan, gerçek dünya neymiş görür. O akademik oda konserleri, tüyatrolar, seminerler, geziler falan yalan olur. Elinde cv, zınk zınk başvurulur, bir ar işsizlikten umut esilir, arkasına bütün kapılar dalga geçiyor gibi aynı anda açılır. Ve kimse kimmsenin umrunda olmaz.

Acı da olsa gerçek budur...

P.S: %30'luk kısım dahil değil:)













1 yorum:

  1. Aaaa ben misafire de mozaik pasta ikram ediyorum :))) Demek ki üniversite yıllarımdaki ruhu kaybetmemişim... Pozitif çıkarım da böyle olur yani... :)

    Ece Perçin

    YanıtlaSil